18 Nisan 2009 Cumartesi

ERGENLİK

Latince “Adolescere” den türetilen ve batı dilinde "Adolescent" diye bilinen bu dönemin kelime anlamı "büyüme" olup, ruhsal alanda önemli değişikliklerin belirdiği, çocuklukla erişkinlik arasında yer alan hızlı büyümenin ve olgunlaşmanın olduğu bir çağdır.
Ergenlikte Ortaya Çıkan Fiziksel Değişiklikler
Ergenlik gerek fiziksel gerek duygusal değişimlerin çok hızlı yaşandığı bir dönemdir. Püberte (erinlik) dönemi ergenlik döneminin başlangıcıdır. İnsanın cinsiyet özelliklerini kazandığı gelişim dönemidir. Vücutta ve hormonlarda değişikliğin ortaya çıkışıyla bu dönem başlamış olur. Ergenlik belirtilerinin görülmesinden iki yıl önce her iki cinsin de hormonları yoğun bir hazırlığa başlamıştır. Kızlarda ve erkeklerde püberte ve adolesan döneminde androjen ve östrojen hormonları birlikte etkili olurlar. Çocukluk döneminde hem östrojen hem de androjenler böbrek üstü bezleri tarafından küçük miktarlarda üretilirler. Pubertede her iki cinste de görülen ilk endokrin olay gonadotropinlerin salgısının artışıdır. Bunun sonucunda, kızların overlerinde folikül gelişimi, erkeklerin testislerinde tübül gelişimi görülür ve östrojen ile androjen hormonlarının üretimi gerçekleşir. Her iki hormon her iki cinste de gelişir.
Bireyin erinlik döneminde olduğuna karar verebilmek için en önemli 3 temel ölçüt;
1. Ay hali, gece boşalmaları,
2. İdrarın kimyasal analizinde, erkeklerde meni, kreatin ve androjen, kızlarda ise östrojenin ortaya çıkması,
3. Kemik gelişiminin röntgenle saptanmasıdır.
Erinlik yaşı genellikle kızlar da 8-13, erkeklerde 9-14 yaşları arasındadır. Bu dönemde görülen fiziksel değişimleri her iki cinste ayrı ayrı verecek olursak,



ERKEKLER
· Testis büyümesi
· Genital bölgede pubis kıllarının görülmesi
· İlk ejekulasyon (Penisten mayi ve spermin atılımı, boşalması)
· Jinekomasti (bir miktar göğüs büyümesi olup genellikle geçicidir.)
· Puberteden yaklaşık 2 yıl sonra koltuk altı ve yüzde kıllanma
· Ter bezleri gelişimi ve yüzdeki kıl deliklerinin büyümesi erkeklerde daha belirgindir.
· Boy ve kiloda artış ile larenks (gırtlak) gelişimi sonucu sesin çatallaşması. (Bu değişimlerin en hızlı olduğu dönem 14 yaş olup, ortalama 12-17 yaşları arasındadır. Boy değişiminin büyük kısmı erkeklerde kızlardan daha sonra görülür.)
· Pubik kıllanma dikey olarak karına ve yanlamasına baldıra yayılır. Omuz genişliği artar.

KIZLAR
· Meme tomurcukları ve areola genişler.
· Koltuk altı kıllanma erkeklerden daha önce başlar. Ter bezi ve por (delik) gelişimi erkeklerden daha az belirgindir.
· Kilo ve boy artışı erkeklerden iki yıl önce görülür. Kızlarda püberte sonrası boy artışı erkeklerden daha azdır.
· Pubik kıllanma yatay olarak alt abdomene (karın) ve uyluğun medial (iç) yüzlerine yayılır. Meme başı koyulaşmış ve areoladan dışarıya doğru projekte olmuştur.
Ergenlik belirtilerinin başlaması ile birlikte hormonların etkisiyle de boy uzamasında belirgin bir hızlanma görülür. Ergenlik başlangıcında erişkin boy uzunluğunun yaklaşık %80’i, 2- 4 yıl içinde erişkin boyun % 99 una erişir. Boy büyümesi ergenliğin son evrelerinde giderek yavaşlayarak kızlarda 16-18, erkeklerde 18-20 yaşlarında durur. Erkekte omuzlar genişler, kalça dar kalır; kızlarda ise tersi olur. Kalça ilerdeki doğum olayına hazırlık olmak üzere genişler.
Fiziksel Değişikliklerin Duygu ve Davranış Üzerindeki Etkileri
Ergenlikteki fizyolojik değişikliklere karşı duygusal tepkiler çok çeşitli yönlerden incelenmiştir. Genellikle kabul edilen bu değişiklikler sırasında gencin dikkatinin ve enerjisinin kendine dönük olmasıdır. Genç bedeninde meydana gelen hızlı değişiklikleri çoğu kez bedenine karşı “bir yabancılaşma” olarak algılamaktadır. Yüzünü, bedenini merak eder, nasıl bir yüzü oldu, nasıl bir bedeni oldu, nasıl bir kol adalesi oldu, bütün bunları ve kendisini çok inceler. Dikkati daha çok bedenine yöneliktir. Enerjisi giyimine, güzel bir kız mı, yakışıklı bir erkek mi olduğu üzerinde yoğunlaşmıştır.
Hızlı büyüme ve bedendeki değişiklikler, yorgunluk ve huzursuzluk gibi belirtilerle kendini gösterir. Bu dönemde toplumsal sorumluluk ve görevlerin eklenmesi yorgunluk ve sinirlilik halinin daha yoğun şekilde ortaya çıkmasına neden olur. Genç bu yükleri çekecek kadar güçlü değildir.
Fiziksel değişikliklerin davranış ve duygular üzerindeki genel etkilerini şöyle sıralayabiliriz:
Çalışma isteksizliği; Büyüme bütün enerjiyi çekmekte, başka yerlerde enerji kullanımı düşmekte ve bu da gencin çabuk yorulmasına neden olmaktadır. Bu yüzden de gencin eski çalışma isteği eskisine oranla azalır.
Ahenksizlik; Erinlik başlayıp da bedende hızlı bir büyüme ortaya çıkınca hareketlerde ve dengede ahenksizlik belirir. Ergende bir ağırlaşma ve sakarlık görülmeye başlar. Fiziksel büyüme yavaşladıkça, ergen beden oranlarının yeni hızına gittikçe daha fazla uyum gösterir hale gelir.
Huzursuzluk; Bedeni ve ilgileri farklılaştıkça, genç yeni ilgiler ve uğraşlar arayacak ve durmadan değişik işlere girişecektir. Büyüyen bedende fiziksel huzursuzluk da vardır. Uzun süre bir yerde oturamaz. Bu fiziksel gerginlik onu dolaşmaya iter.
Cinsiyetle Fazla Uğraşma; Cinsiyet organlarındaki büyüme ve bu büyümenin yarattığı duygular çocuğun ilgisini bu bölgelere çeker. Mastürbasyon erkeklerde 13-14, kızlarda 10-12 yaşlarında üst noktadadır. Ayrıca aşırı çekingenlik ve çok sık hayal kurmalara da bu dönemde rastlanır. Kızlar bu dönemi erkeklerden daha zor geçirirler. Bunun nedeni ise bu evreye erkeklerden daha önce girmeleri ve toplumsal kısıtlamalara erkeklerden daha fazla boyun eğmeleri nedeniyledir.


www.turkpdr.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder